Platformu bizi vizyona taşıyacak en kuvvetli araç olarak görüyoruz. Topluluk hayalimizin ilk adımı ve yaşam alanımız.

İnanılmış, güvenilen ve paylaşılan bir vizyon altında bir araya gelmiş bir insan topluluğuna dahil olmak, iş ve yaşam kalitemiz için kritik öneme sahiptir, bağlantılılığımızın (network)  azalması malesef ruh sağlığı sorunlarını  arttırır.

Bizler sosyal varlıklarız. Küçük bir insan grubuna dahil olmak bile yeterli ve güvende hissettirse de, ancak anlamlı bir vizyona sahip topluluğa dahil olduğumuzda iş ve yaşam hakkında tatminkar hissederiz. Sağlığımız ve mutluluğumuz ayrılmaz bir şekilde bağlantılarımızla ve kalitesi ile doğru orantılıdır. Bu bakış açısı ile bir birey olarak veya bir lider olarak bir topluluğa dahil olduğumuzda potansiyelimizin sınırlarını zorlar, yaşam motivasyonumuzu arttırır, sürdürülebilen bir etkililik sağlarken, dahil olduğumuz topluluğu güçlendirebiliriz.

Etkili toplulukların önemli bir amaç duygusu vardır. İnsanların rolleri, topluluğun daha büyük resminde anlam taşır ve grubun her bir üyesi, çalışmalarının diğerleriyle nasıl bağlantılı olduğunu anlar ve bütüne değer katar.

Gelişen bir topluluğun parçası olduğumuzda kardeşlik, dostluk ve bağlılık duygusu hissederiz. Her kişi için bir yer ve rol vardır. Grup üyeleri kendilerini işlerine ve takımlarına ait hissederler. Gerçek topluluklarda insanlar, başkalarından şüphe duymak şöyle dursun, yeteneklerini uygulama ve yenilerini geliştirme alanında destek göreceklerini bildikleri için yüksek düzeyde güven ve psikolojik sağlamlık kazanırlar. Güçlü bir topluluk içinde, insanlar kendilerine değer verildiğini hissederler ve tüm işlerin saygınlığı vardır. Ayrıca her bir üyenin ve tüm organizasyonun ihtiyaçları tam olarak karşılanır. Platon'un dediği gibi, "Bütün iyi olmadıkça parça iyi olamaz." Topluluk üyeleriyle ilgilenir ve  kolektif başarıya yatırım yapar.

Bağların gücü de çok önemlidir. İnsanların bağları daha sıkı örülmüş olduklarında daha fazla desteklendiklerini hissederler.

Güçlü topluluklar her zaman gelişir. Üyeler zor koşulları fırsat olarak görürler, uyum sağlarlar ve birlikte başa çıktıkça güçlenirler. En etkili topluluklar, risk alan, yeni şeyler deneyen ve yaratmak ve yenilik yapmak için elinden geleni yapan üyeleri destekler. Etkili topluluklar aynı zamanda çatışmayı ve çeşitliliği kucaklar; fikir ayrılıkları üzerinde çalışır ve medeni söyleme ve birden fazla bakış açısını takdir ederek gerçekleşen öğrenmeye yer açar. Topluluklardaki insanlar sürekli olarak geliştikçe, toplulukların kendileri de gelişir.